Koç Üniversitesi araştırmacılara yönelik programlar

Fen Fakültesi Laboratuvarları

(Fizik ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümleri)

1994 yılında kurulan Koç Üniversitesi Lazer Araştırma Laboratuvarı’nda, farklı dalgaboylarında çalışabilen özgün katıhal lazerlerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Katıhal lazerlerinde optik kazanç elde etmek için, içerisine ışıyabilen iyon katkılanmış kristaller, camlar veya seramikler kulanılmaktadır. Geniş bir dalgaboyu aralığında ışıyabilen iyonlar kullanıldığı zaman, femtosaniye sureli, veya bir başka değişle, saniyenin trilyonda birinden daha kısa süreli, lazer darbeleri de üretmek mümkün olabilmektedir. Laboratuvarımızda son dönemlerde yapılan deneysel çalışmalarda, grafen ve karbon nanotüp gibi nano yapılı malzemeler kullanılarak femtosaniye sureli lazer darbe üretimi gerçekleştirilmiştir. Lazer Araştırma Laboratuvarı’nde birçok lisans, yükseklisans ve doktora öğrencisine de araştırma olanağı sağlanmaktadır.

Yüksek çözünürlüklü optik spektroskopi ve mikroskopi çalışmaları yürüten bir uygulamalı optik araştırma laboratuvarıyız. Hedeflediğimiz uygulamalar yeni optik aygıtların, optofluidik çip-içinde-lab aygıtların, moleküler sensörlerin geliştirilmesi ve optofluidik temelli biyoenerji çözümlerinin üretilmesidir. Yürüttüğümüz çalışmalar aşağıdaki başlıca konuları kapsamaktadır:

  • Optofluidik: Sıvı mikrodamlaların oluşturduğu optik mikrokovukların veya ileri malzemeler ya da ileri mikroüretim teknikleri ile üretilen yeni optofluidik dalgakılavuzlarının incelenmesi
  •  
  • Tek ışıyan moleküllerin mikroskopisi ve spektroskopisi: Tek molekül mikroskop/spektroskopi çalışmaları için yeni moleküler sistemlerin incelenmesi. Zaman korelasyonlu tek foton sayma deneyleri ve ev yapımı bir konfokal mikroskop ile biyolojik görüntüleme.
  •  
  • Optik tuzaklama: Optik cımbızlama ve optik esnetme ile sıvı mikrodamlaların ve alyuvarların manipülasyonu.
  •  
  • Mikrodaire mikrokovuklar: Mikrodaire mikrokovukları temel alan yeni gaz sensörlerinin ve yeni biyolojik sensörlerin geliştirilmesi.

Araştırma faaliyetlerimizin genel anahtar kelimeleri şöyle sıralanabilir: mikro/nano-fotonik, optofluidik, mikrofluidik, moleküler sensörler, tek molekül mikroskopisi/spektroskopisi, konfokal mikroskopi, zaman korelasyonlu tek foton sayma, optik mikrokovuklar, çip-içinde-lab aygıtları, ve optik cımbızlama/esnetme.

Bu laboratuarda kimyasal olayların matematiksel modellenmesi yapılmaktadır. Maddenin yapısına ait, ışığa ve ısıya karşı duyarlılık, parçalanma, reaksiyona girme gibi temel özelliklerin, bu modeller sonrasında hem nasıl oluştukları hem de neden ortaya çıktıklarını anlamak mümkün olmaktadır. Çok yoğun bilgisayar zamanı gerektiren bu araştırmalar az sayıda molekülü içerdiği zaman kuantum teorisi ile veya çok sayıda molekülü içerdiği zaman da istatistik termodinamik teorileri ile kullanarak yürütülmektedir. Polimerler, biyolojik önem içeren moleküller, çok soğuk ortamlarda parçacıkların davranışları, atomik veya moleküler yapıyı belirleyen faktörler uygulama yapılan alanlar arasındadır.

Yüzey plazmon rezonansı tekniği ile yüzeyde olan yapışma, ayrılma gibi fiziksel etkileşimler ve kimyasal reaksiyonlar takip edilmektedir. Örneğin implantların vücuda konulmasıyla öncelikle proteinlerin metal yüzeye yapışması gerekmektedir. Daha sonra bu proteinlere hücrelerin yapışması ve yayılmasıyla implantın vücuda kabulü gerçekleşir. Bu tür etkileşimler laboratuarımızdaki araştırma konularından birisidir.

Sonokimya araştırma alanı yüksek şiddette sesüstü dalgaların çözeltilerde yarattıkları kimyasal ve fiziksel değişikliklerle ilgilenir. Sesüstü dalgaların uygulanmasıyla çok küçük alanlarda sıcaklık binlerce dereceye basınç yüzlerce atmosfer basınca çıkabilmektedir. Bu koşullarda yürütülen kimyasal reaksiyonlarda elde edilen ürünler geleneksel yöntemlerle elde edilenlerden daha farklı olmaktadır.

Moleküler Nörobiyoloji Laboratuvarında sinir sistemi oluşumunun moleküler ve genetik temellerini araştırmaktayız. Özellikle gen ifade mekanizmalarının sinir hücresi farklılaşmasına olan önemli katkılarını inceliyoruz. Sinir sisteminin nasıl geliştiğinin tüm ayrıntıları ile aydınlatılması niçin önemlidir? Sinir sistemi ve onun yapıtaşı olan sinir hücrelerinin gelişimindeki arızalar zeka geriliği ve öğrenme bozuklukları gibi gelişimsel aksaklıkların başlıca sebebidir. Araştırma sonuçlarımızın, bu tür gelişimsel zeka hastalıklarının tedavisi için temel oluşturacağına inanıyoruz.

Mitokondriyal Biogenez Laboratuvarında, mitokondriyal DNA mutasyonlarının hücre sağlığına ve yaşlanmaya olan etkilerini araştırmaktayız. Mitokondri, her hücrenin içinde bulunan ve, başta yediğimiz yiyeceklerden enerji elde edilmesi dahil olmak üzere, bir çok önemli görevi yerine getiren bir organeldir. Her mitokondrinin içinde kendine ait olan ve temelleri mitkondrinin atası bakterilere dayanan küçük bir DNA molekülü bulunur. İnsanlarda, hücre çekirdeğinde bulunan kromozomlar hem anneden hem de babadan çocuğa geçmesine rağmen, mitokondriye ait DNA molekülleri sadece anneden çocuğa geçer. Laboratuvarımızda, mitokondriyal DNA’da oluşan mutasyonları, biriken mutasyonların yaşlanma üzerindeki etkilerini ve kalıtımsal hastalıklar ile ilişkilerini deneysel yöntemler kullanarak incelemekteyiz. Laboratuvarımızda, lisans öğrencilerine de araştırma olanakları sunmaktayız.

Laboratuarımızda, hücre bölünmesine bağlı olarak hücre içinde ve hücre yüzeyinde oluşan değişimleri anlamak amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. Hücre bölünmesi sırasında hücre içindeki büyük değişimlerin yanı sıra hücre yüzeyinde de önemli değişiklikler meydana gelir. Hücre yüzeyinde yer alan proteinler hücrelerin bulundukları ortamla ve birbirleriyle etkileşimini sağlamaları bakımından büyük önem taşırlar. Çalışmalarımızdan birinde hücre yüzeyinde bulunan ve hücrelerin adezyonunda görev aldığı düşünülen bir proteinin hücre bölünmesi sırasındaki yer değişimleri ve bu yer değişimlerinin mekanizması incelenmektedir. Ayrıca laboratuarımızda hücre bölünmesi sırasında kromozomların ayrılmasında ve bölünen hücrelere eşit şekilde dağıtılmasında görev alan proteinler üzerinde çalışılmaktadır. Bu proteinlerin işlevinde rol oynayan amino asit dizileri ve modifikasyonların belirlenme çalışmaları yapılmaktadır. Son olarak bu proteinleri hedef almak üzere geliştirilmiş ilaçların hücre bölünmesindeki etkileri üzerine testler yapılmaktadır. Analiz örnekleri nano-Sıvı Kromatografisi Q-Exactive Orbitrap Kütle Spektroskopisi analitik sistemde kalitatif ve kantitatif analiz edildikten sonra, data analizi için Mascot ve Sequest protein arama programlarından yararlanılmaktadır. Çalışmalarımız Koç Üniversitesi, Tübitak, EMBO ve de Marie Curie FP7 tarafından desteklenmektedir.

https://cell-proteomics.ku.edu.tr/home

(http://home.ku.edu.tr/~sppc/)

Katılımcıların yarısının sadece Türkçe, diğer yarısının sadece İngilizce konuşabildiği bir toplantı düşünün. Katılımcıların etkileşmesini nasıl sağlayabiliriz? Hem Türkçe hem İngilizce konuşabilen başka katılımcıları da toplantıya davet ederek. Benzer şekilde, su ve yağ etkileşmek istemez, birbirine karışmaz. Hem yağı seven, hem de suyu seven iki farklı kısmı olan yüzey molekülden aktif molekülleri ilave ederek yağ ve suyu bir seviyeye kadar karıştırabilmek mümkündür. Araştırma grubumuzda hem hidrofobik (yağı seven) hem de hidrofilik (suyu seven) kısımları olan büyük moleküllerin (polimerler, peptitler, yüzey aktifler) çözelti içinde ve yüzeylerde nasıl organize olduklarını ve nano-yapılı malzeme (nano-fiberlerden oluşan hidrojeller gibi) oluşturduklarını anlamaya çalışıyoruz. Amacımız yüzey & polimer fizikokimyasının temellerini anlamak (yapılanma neden ve nasıl oluyor?) ve bu temeli uygulamaya dönüştürebilmektir (günlük hayatta kullanabilir miyiz?).

Deneysel araştırmalarını optik lif iletişimi, silisyum fotoniği, lazer izgegözlemi ve lazer algılaması gibi alanlara odaklamıştır. Araştırma yeni optoelektronik araçların tasarımı, üretimi, özelliklerinin incelenmesi ve ölçümünü kapsar. Yüksek kalite katsayılı optik mikroçınlaçlar ve kara silisyum gibi yarıiletken veya yalıtkan gereçler bu optoelekreonik araçların yapımında kullanılır.

Koç Üniversitesi Hesaplamalı Fizik Laboratuvarı kapsamında yürütülen araştırmalar aşağıdaki alanlarda yoğunlaşmıştır.

Metamalzemeler ve yüzey plazmoniği – Metamalzemeler, elektromanyetik dalgaların yayılımını doğal malzemelerin imkanları ötesinde kontrol etmeyi ve yönlendirmeyi sağlayan yapay kompozit yapılardır. Bu malzemelerle ışığı kontrol ederek ultra çözünürlüklü lensler, mikro antenler ve hatta görünmezlik pelerini yapılabileceği deneysel olarak gösterilmiştir. Işığın elektronlar ile etkileşimi, metal yüzeylerde elektromanyetik dalgaların çok küçük bölgelerde yoğunlaşmasına imkan verir. Yüzey plazmoniği olarak adlandırılan bu alandaki araştırmalar sonucunda, örneğin, yakın gelecekte biyosensörler mikroçiplerin içine yerleştirilebilecektir. Kaan Güven ve Özgür Müstecaplıoğlu, metamalzemeler ile yüzey plazmon fiziğinin birleştiği alanda kuramsal araştırmalar yapmaktadırlar.

Soğuk atomlar ve süperakışkan sistemler – Kuvantum fiziğinin en çarpıcı öngörülerinden bazılarını gözlemlemek için deneysel fizikçiler yakın zamanda atomları evrenin en karanlık köşelerinden binlerce kez daha düşük sıcaklıklara kadar soğuttular. Bu ortamda atomların davranışları günlük deneyimlerimizin gözlüğünden bakınca imkansız olarak tanımlanacak kadar sıradışıdır, ancak bu egzotik sistemlerin anlaşılması gelecekte kayıpsız elektrik üretimi ve iletimine veya şimdikilerden çok daha üstün kuvantum bilgisayarının yapımına imkan verebilir. Bu alandaki temel kuramsal soruları yanıtlamaya çalışan Menderes Işkın ve Özgür Müstecaplıoğlu’nun araştırmalarına yüksek erişimli bilgisayarlar destek vermektedir.

Biyomoleküller ve karmaşık sistemler fiziği – Moleküler biyolojinin yakın zamanda yaşadığı devrim, hücre içi yaşamsal süreçler ile ilgili çok detaylı verileri bilim dünyasına sundu. Artık bir hücrenin içinde tek bir proteinin hareketini veya DNA’nın hücre çekirdeği içinde nasıl paketlendiğini gözle görmek mümkün. Diğer yandan, hücre içinde protein üretimini toplu olarak da takip etmeye imkan veren DNA çipleri yardımıyla proteinler arasındaki karmaşık haberleşme ağlarının yapısı da anlaşılmaya başlanmıştır. Alkan Kabakçıoğlu, yakın zamanlı çalışmalarında istatistiksel fiziğin metotlarını kullanarak DNA ve proteinlerin fiziksel özelliklerini ve yukarıdakilere benzer deneysel veriler yardımıyla hücre içi organizasyon prensiplerini anlamaya yönelik kuramsal ve benzetişimsel modeller geliştirmektedir.

TUBITAK-TBAG 112T974, “Yapay Ayar Alanlarında Ultra Soğuk Atomlar” (“Ultracold Atoms in Synthetic Gauge Fields”), (2013-2016)
PI: Prof. Dr. Özgür Müstecaplıoğlu

TUBITAK, Hızlı Destek, 112T049, “Devre Kuantum Elektrodinamiğinde Çok Modlu Jahn-Teller Sistemleri”, (2012)
PI: Prof. Dr. Özgür Müstecaplıoğlu

TUBITAK-TBAG 111T285, “Dielektrik Dalga Kılavuzu – Yuzey Plazmon Josephson Eklemlerinin Fiziği Ve Uygulamaları: Klasikten Kuantum Plazmoniğine”, (2011-2013)
PI: Yard. Doç. Dr. Kaan Güven

TUBITAK-TBAG 110T618, “DNA molekülünün artan sıcaklık altında çözünmesinde molekül geometrisinden kaynaklı etkilerin kuramsal incelemesi” (2011-2013)
PI: Yard. Doç. Dr. Alkan Kabakçıoğlu

TUBITAK-Kariyer 3501-110T839 “Aşırı-soğuk kuvantum gazları ile kuvvetlice ilişkili yoğun-madde olayları”, (2011-2014)
PI: Yard. Doç. Dr. Menderes Işkın

Avrupa Toplulugu – Marie Curie International Reintegration Grant FP7-PEOPLE-IRG-2010-268239, “Quantum phases of Fermi-Fermi, Bose-Bose and Bose-Fermi mixtures of atomic gases at ultracold temperatures”, (2010-2014)
PI: Yard. Doç. Dr. Menderes Işkın

Mühendislik Fakültesi Laboratuvarları

Mikroyapı Evrim Laboratuvar (MEL) grubu 2013’de kurulmuştur. Grubun araştırma konusu, katılaşmanın temel prensipleri olup çok fazlı büyüme dinamikleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu, alaşımlarda denge dışı mikroyapı oluşumu, kristal büyüme dinamikleri, kristal/sıvı ve kristal/kristal ara yüzey dinamikleri, faz dönüşümleri sırasındaki morfolojik evrim ve anizotropinin mikroyapı üzerindeki etkileri gibi konuları içermektedir. Metal ve organik alaşımlar, geliştirilmiş gerçek zamanlı ve Bridgman tipi tek yönlü katılaştırma üniteleri kullanılarak katılaştırılmakta, incelenmekte ve analiz edilmektedir. Araştırma planları, mikroyapı evrim dinamiklerinin araştırılmaya devam edilmesi ve bu edinilen temel bilgilerin mikroyapı kontrolü için kullanılmasıdır. Böylelikle, istenilen mekanik ve fiziksel özelliklerde malzeme üretimi yapılabilinecektir. Bu da, yeni katılaştırma süreçlerinin geliştirilmesine ve üstün özellikli çok fazlı malzemelerin yeni kullanım alanlarında kullanılmasına sebep olacaktır.

MEL grubunun mevcut projeleri, kontrollü katılaştırılmış ötektik alaşımlarının mikroyapı evrimi üzerine odaklanmaktadır. Bu projeler TÜBİTAK, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Uzay Ajansı tarafından desteklenmektedir.

Detaylı bilgi için: https://mel.ku.edu.tr/

Tedarik zinciri yönetimi müşteri talebini karşılamak amacıyla tüm zinciri oluşturan tedarikçiler, üretim tesisleri, distribütörler, perakendeciler ve müşteriler arasındaki operasyonların planlama , uygulama ve denetleme süreçlerini kapsar. Bu amaçla planlanan ve yönetilen aktiviteler arasında tedarik süreçleri, satın alma süreçleri, lojistik süreçlerin yönetimi ve tedarik zinciri paydaşları arasında yer alan tedarikçiler, aracı kuruluşlar, üçüncü parti servis sağlayıcıları ve müşteriler arasındaki işbriliği ve koordinasyonun önemli bir yeri vardır.

Prof.Dr. Metin Türkay tarafından kurulmuş olan Koç-IBM Tedarik Zinciri Araştırma Merkezi’nin amacı geleneksel olarak kar odaklı olan tedarik zinciri ve lojistik sistemlerine yeni bir bakış açısı getirerek sürdürülebilirlik kavramını ve insani amaçları da içeren yaklaşımlar geliştirmektir. Bu yaklaşımlar farklı projelerde test edilip uygulanabilirlikleri ve faydaları gösterilemekte ve aynı zamanda tüm dünya üniversitelerinde işlenmek üzere ders içerikleri de oluşturulmaktadır.

Detayli bilgi için http://kocibm-scm.ku.edu.tr/

Farkında olmasak da günümüz insanının bilgisayarla iletişimi, klavye ve fare gibi yıllar önce icat edilmiş ilkel donanımlarla gerçekleşmektedir. Dr. Metin Sezgin tarafından 2009 yılında kurulan Akıllı Bilgisayar Arayüzleri Laboratuvarı’nda sürdürülen araştırmaların ana hedefi, yenilikçi donanım ve etkileşim teknolojileri üreterek bilgisayar kullanımını daha etkin, doğal ve keyifli hale getirmektir. İnsanlar hâlihazırda birbirleriyle olan iletişimlerini konuşma, yazı, çizimler, yüz ifadeleri, jestler ve mimikler gibi iletişimi destekleyici doğal ögeleri kullanarak sağlarlar. Amacımız özellikle konuşma, jestler, el yazısı ve elle yapılan çizimlerin tanınması, bu unsurlardan ayrı kanallar halinde gelen bilgilerin birleştirilmesi ve doğal insan-bilgisayar etkileşimini sağlayabilecek arayüzlerin tasarımı olarak özetlenebilir.

Laboratuvarda yapay zekâ teknolojileri, etkileşim tasarımı, kullanılabilirlik ve psikoloji gibi birçok farklı disiplinden faydalanıp, geleceğin etkileşim teknolojisini tasarlamaktayız.

Laboratuvarda yürütülen projeler TÜBİTAK, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Türk Telekom ve Koç Sistem gibi kamu ve özel sektör kaynaklarınca desteklenmektedir.

Robotik ve Mekatronik Laboratuarındaki (RML, www.rml.ku.edu) araştırma çalışmaları insanlar ve makinalar arasındaki çok-modlu duyusal etkileşimlerin incelenmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Biz, özelikle gerçek, sanal ve uzaktan kumandalı dünyalarda insanlardaki dokunma hissi ve makinalara dokunma hissinin kazandırılması ile ilgileniyoruz. Bu amaçla, Makina mühendisliği ve Bilgisayar bilimlerinin kesişiminde, oldukça disiplinler arası ve dokunma hissinin değişik alanlardaki uygulamaları üzerine araştırmalar yapıyoruz. RML de çalışan öğrenciler elekro-mekanik sistemler, kontrol mühendisliği, makina tasarımı, biyomekanik, robotik, fiziksel bazlı modelleme ve simülasyon, bilgisayar grafiği, ve sanal dünyalar üzerine bilgi birikimi ve pratik tecrübe kazanmaktadırlar. Laboratuarımızda ki mevcut projeler a) nano teknoloji için kontrol sistemleri uygulamaları ve mekatronik tasarım, b) yumuşak organ dokularının biyomekaniği, c) insan ve robot etkileşimleri, ve d) dokunmatik ekranlar için dokunsal geri bildirim sağlanması konuları üzerinedir.

http://mems.ku.edu.tr

Prof. Dr. Hakan Ürey’in yönetimindeki laboratuvarda uzmanlık alanları: mikro-optik sistemler, mikro ve nano elektro-mekanik sistemler, lazer tarayıcılar, termal görüntüleme sistemleri, biyosensörler ve tanı cihazları, mikromekanik tayf ölçerler, 3-boyutlu displayler. Yaklaşık 300m2’lik laboratuvar alanına sahiptir. Laboratuvarda yurt içi ve yurt dışı endüstri, Avrupa Birliği, ve TÜBİTAK tarafından desteklenen bir çok proje devam etmektedir. Öğrencilerin de birçoğunda ortak buluşçu olduğu 20’nin üzerinde paten alınmıştır.

Yazılımlar günlük hayatı kolaylaştırmaktan tutun da askeri ve bir çok otomasyon sisteminde kullanılan çözümlerdir. Hayati kritik durumlar olan üretim hattı veya askeri projeler bizim bu yazılımların doğruluğuna güvenmemizi gerektirir. Araştırma merkezi olarak genelde yazılımların güvenilirliğini matematiksel formüllerin üzerine oluşturduğumuz araçlar ile doğrulamaya çalışıyoruz.

Günümüz bilgisayarları çok çekirdekli mimarilere sahipler. Bu mimarilerden yuksek başarım elde eltmek için gelistirilen bellek modelleri vardır. Bu bellek modellerinde koşturulmak üzere geliştirilen yazılımların doğruluğunu mekanik bir şekilde kanıtlayabilmek için yine kendisi de bir yazılım olan çözümler geliştiriyoruz.

Bu yazılımlar bazıları program çalışırken yapılan analiz sonucu programın doğru olup olmadığı ile ilgili bir karara varıyor, bunlara çalışma zamanı doğrulama araçları diyoruz ve bunlar doğrulamayı başarım kriterini göz önünde tutarak gerçekleştiriyor. Bazı geliştirdiğimiz araçlar ise bu işlemi kaynak kodun üzerinde yaptığı durağan zaman analizi ile gerçekleştiriyor. Bu tip araçlar ise işleyişini analiz sonucu oluşacak olan formulun doğruluk kriterini tutup tutmamasına dayandırıyor.

Gelecek Nesil ve Kablosuz Haberleşme Laboratuvarı’nda (NWCL), nano ve kuantum haberleşmesinin temelleri, bilişsel radyo ağları ve haberleşme teknolojileri, sensör ağları, LTE-advanced, sualtı akustik ve magneto-indüktif haberleşme, yeşil haberleşmenin temelleri, görünür ışıkla yeşil haberleşme, vücut-içi haberleşme ağları ve terrahertz haberleşmesini kapsayan geniş bir konu yelpazesinde en ileri düzeyde teorik ve deneysel araştırmalar yapılmaktadır. Araştırmalarımız, TÜBİTAK, IBM, TÜBA, Lockheed Martin, Intel ve Türk Telekom’un fonladığı projeler üzerinden ve Koç Üniversitesi’nin destekleriyle yürütülmektedir. Aynı zamanda EU proje başvurularımız Avrupa Birliği Komisyonu tarafından değerlendirilme aşamasındadır. Mevcut projelerimizde, Prof. Özgür B. Akan liderliğinde 9 doktora, 8 master ve 2 lisans öğrencisi çalışmaktadır. NWCL’de yürütülen projeler kapsamında gelecek-nesil kablosuz haberleşme sistemleri için ileri haberleşme teknikleri, biyolojik-esinli haberleşme teknikleri, çok sayıda yeni ve ileri sensör ağ mimarisi, ve bunlar için literatürdeki pek çok ilk haberleşme kuram ve yöntemleri gibi bilimsel yenilikler getirilmiş ve ayrıca nano-ağlar için çok sayıda ilk nano moleküler haberleşme kuram, analiz ve yöntemleri literatüre kazandırılmıştır.

Araştırmalarımız, katılar mekaniği, malzeme mühendisliği ve biyolojinin kesiştiği disiplinlerarası bir alanda yürütülmektedir. Başlıca çalışma alanlarımız, moleküler tanı, nano-biyo arayüzler/ hibrid moleküler cihazlar ve mekanik özelliklerin ölçek ile değişiminin tespitidir. Bu çalışmalarda ihtiyaç duyulan mikro ve nano elektromekanik sistemlere (MEMS ve NEMS) dayalı tüm eyleyici ve algılayıcı teknolojileri ile bu sistemlerin biyolojik veya nanometrik numunelerle tümleştirilmesi için gerekli imalat teknolojileri grubumuzca geliştirilerek tatbikata dökülmektedir. Şu anda üzerinde çalıştığımız projeler arasında, Si nanotellerin imalatı ve MEMS ile tümleştirilmeleri, mikro konsol kiriş ya da nanotel tabanlı çınlaçlar (rezonatörler), bunların biyolojik algılama ya da frekans referansı uygulamaları ile nanotel numuneler üzerinde mekanik özellik ölçümleri sayılabilir. Laboratuvar bünyesinde çeşitli elektromekanik tasarım ve benzetim yazılımları ile mekanik yükleme ve elektronik karakterizasyon araçları mevcuttur. Mikro ve nano ölçekli imalatın bir kısmı Koç Üniversitesi Temizodası’nda bir kısmı kendi öğrencilerimiz tarafından Avrupa’daki araştırma ortaklarımızın temizoda laboratuvarlarında yürütülmektedir. Yürütülen tüm tez çalışmaları, tasarım, imalat ve karakterizasyon bileşkelerinden oluşmaktadır.
İlgili web adresi: http://home.ku.edu.tr/~ealaca/
Laboratuvarların tamamı için tıklayınız.

Tıp Fakültesi Laboratuvarları

Klasik ve moleküler mikrobiyoloji çalışmalarına yönelik altyapıyla donatılmıştır.Mikropların moleküler özelliklerine dayanarak enfeksiyon kaynaklarını belirlemek, DNA analizleri ile mikrobun tipini kesinleştirmek,özel kültür yöntemleriyle mikropları üretmek ve araştırmalar yapmak olanakları mevcuttur. (Füsun Can, Önder Ergönül)

Daha fazla bilgi için tıklayın

Birbirlerini tamamlayacak nitelikte donatılmış olan bu laboratuarlarda modern biyokimya, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi,DNA/RNA ve Protein analizleri yapılabilmektedir. Hücre kültürü ile otomatik hücre çoğalması analizleri yapılabilen laboratuarlarda ilaç geliştirme ve hücreler üzerinde deneme, hücrelerin ve hücre yapıtaşlarının dış etkenlere karşı yanıtları, onarım mekanizmaları incelenebilmektedir.

Eylül 2012’de işletime girmesi planlanan bu laboratuarda Uyarılmış Çok Yönlü Kök Hücre üretimine yönelik retrovirüsler aracılığıyla gen nakli ve diğer kök hücre teknolojileri üretimi ve araştırmaları yapılacaktır.

Bu laboratuarda kan ve kan hücrelerinin fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenmekte, sağlık ve hastalıklarda kan hücrelerinin adaptasyonu, mikrodolaşım, hücrelerin biyokimyasal işlevlerinin bu özelliklere etkiler araştırılmaktadır.

İnsan deneklerde çeşitli uyaranlara karşı refleks yanıtların özel aygıtlarla kaydedilmesi ve elde edilen verilerin analiziyle beynin değişik bölgelerinin haritalanması konularında araştırmalar yapılmaktadır.

Özel olarak elektromanyetik akımlara karşı izole edilmiş bir odacık içinde dışarıdan verilen uyarılara karşı beyin dalgalarındaki değişiklikler incelenmektedir.

Fen Fakültesi ile ortak kurulmuş olan bu laboratuvarda floresan mikroskoplar ve konfokal mikroskopla hücre ve dokular incelenmektedir.

Öğrenci eğitimi ve araştırma amaçlı bu laboratuarda kadavra saklanması için soğuk dolaplar ve havuz yanı sıra disseksiyon masaları bulunmaktadır. Ayrıca eğitim amaçlı çok sayıda maket ve ileri düzeyde interaktif eğitime yardım eden yazılımların kullanılabildiği maket odası mevcuttur.

Öğrencilerin histoloji, patoloji, fizyoloji benzeri deney ve araştırmalar yapabileceği mikroskopi, bilgisayar ve deney setleri içeren donanımlı bir eğitim laboratuarıdır.

Öğrencilerin biyokimya, mikrobiyoloji,moleküler biyoloji, farmakoloji gibi alanlarda deney ve araştırmaları yapabileceği islak mekanlar, gazlı bekler,ölçüm cihazları vb. içeren donanımlı bir eğitim laboratuvarıdır.

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Laboratuvarı

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nin ortak araştırmalarına ev sahipliği yapan bu laboratuarda insan beyninin bilişsel alanlarının yönetimsel, yaklaşımsal ve algısal mekanizmalarında görev alan bölgelerinin belirlenmesi ve farklı olgulardaki cevabı incelenmektedir. Laboratuarda insan beyninin kişiye özgü üç boyutlu modellemesi yapılarak, bu model üzerinde navigasyon sistemi aracılığı ile istenilen beyin bölgesi manyetik alan yardımı ile uyarılabilmekte ve uyaran spesifik cevaplar incelenebilmektedir. Bu cevaplar doğrultusunda sunulan bilişsel, yaklaşımsal ya da algısal deney düzeneklerinde rol alan beyin ağları(network) tanımlanabilmekte, ya da daha önceden tanımlanmış network modellerine ait bölgelerin etkinliği incelenebilmektedir.

İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Laboratuvarı

Dr. Fuat Balcı ve Dr. İlke Öztekin bellek, zamanlama, ve karar verme konularını araştıran ortak bir psikoloji araştırma laboratuvarı yönetmektedir. Laboratuvarda sürdürülen araştırmalar bu konulara hem davranışsal hem de nörobilim açısından yaklaşmaktadır. Zamanlama, Hafıza, ve Karar Verme Laboratuvarı Koç Üniversitesi lisans öğrencilerine bilişsel psikoloji ve davranışsal/bilişsel nörobilimin güncel araştırmalarına katkıda bulunma olanağı sunmaktadır.

Çocuk ve Aile Çalışmaları Laboratuvarı’nda çocukluk dönemindeki sosyal, duygusal ve bilişsel gelişim üzerine araştırmalar yürütüyoruz. Araştırmalarımızda bu gelişim alanlarına etki eden içsel ve çevresel unsurları, özellikle ailenin ve ebeveynlerin etki yollarını, sosyokültürel bağlamı temel alarak bütünsel bir yaklaşımla inceliyoruz. Gelişim süreçlerini ve etki mekanizmalarını ortaya çıkarmak amacıyla projelerimizde tipik ve atipik gelişim bağlamlarındaki çeşitli örneklemlerle (yetiştirme yurtları, göçmen gruplar, otizmli çocuklar gibi) çalışıyoruz.

Dil ve iletişim becerileri erken yaşlarda ortaya çıkar ancak uzun sürede gelişir. Dil ve İletişim Gelişimi Çalışmaları Grubu olarak, bebeklerin ve küçük çocukların dil ve iletişim davranışlarının ortaya çıkışını ve gelişim sürecini inceliyoruz. “Erken çocukluk döneminde hızlı ilerleme, çocukların okuma-yazmayı öğrenmesinde avantaj sağlıyor mu? Dil ve iletişimi destekleyen çevresel etkenler neler?” türünde soruları cevaplamak için çocukların sosyal ve bilişsel becerilerini, deneyimledikleri bazen elverişli bazen elverişsiz sosyal etkileşimleri inceliyoruz. Ebeveynlerden bilgi toplama ve doğal ortamlarda gerçekleşen etkileşimlerin gözlemlenmesi gibi yöntemlerin yanısıra çocukların göz hareketlerini izleme, nesnelerle dolu bir odada anne-çocuk ikilisinin işaret etme davranışını inceleme gibi deneysel paradigmalar kullanıyoruz.

Arkeoloji Laboratuvarı’mızda Koç Üniversitesi projeleri olan Tell Atchana/Alalakh (Prof. Dr. K. Aslıhan Yener), Barcın Höyük (Yrd. Doç. Dr. Rana Özbal) ve Küçükyalı (Yrd. Doç. Dr. Alessandra Ricci) kazılarında ortaya çıkartılan eserler çeşitli bilimsel yöntemler kullanılarak incelenmektedir. Eserlerin değerlendirilmesi, çizimi, fotoğraflanması ve restore edilmesi gibi yöntemlerin yanı sıra, laboratuvardaki teknik ekipmanlar seramik, metal, cam ve toprak analizlerinin yapılmasına olanak sağlamaktadır. Araştırmaların yanı sıra arkeolojik çizim, fotoğraflama, coğrafi bilgi sistemleri ve restorasyon gibi yöntemler üzerine verilen çalıştaylar ile öğrencilerimize eğitimler verilmekte ve “Arkeolojik Metodolojiler” dersi kapsamında bu yöntemleri uygulayarak bir proje hazırlama ve o konuda uzmanlaşma olanağı sağlanmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerden tüm araştırmacılara açık olan Arkeoloji Laboratuvarı’mızda çeşitli arkeolojik eserlerden oluşan bir Referans Koleksiyonu da bulunmaktadır.

Temel olarak kişilerin kendi yaşantılarını hatırlamalarına dair olan otobiyografik bellek konusunda araştırmalar yapılan laboratuvarımızda belleğin ve bilişin diğer alanlarında da araştırmalar yapılmaktadır. Eş zamanlı olarak birçok araştırma projesi, deney ve anket gibi farklı araştırma yöntemleri kullanılarak lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri tarafından yürütülmektedir. Öğrenciler diledikleri kadar projede farklı görevler almaktadırlar.

Dizayn Laboratuvarı, geleceğin medya, ürün ve mekanlarını geliştirmek hedefiyle 2012 yılında kurulmuştur ve Koç Üniversitesi – Arçelik Yaratıcı Endüstriler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUAR) bünyesinde faaliyet göstermektedir. Design Lab’de yapılan çalışmalar Koç Üniversitesi’nin mühendislik ve psikoloji gibi bölümleri ile iş birliği içinde, disiplinlerarası eksende gerçekleştirilmektedir. Tasarım İnovasyonu ve Interaktif Veri Görselleştirme üzerine çalışan iki araştırma grubu barındıran Design Lab’de şu anda süren çalışmalar jestlere dayalı insan-bilgisayar arayüzleri, dokunsal his veren kontrol cihazları, çift taraflı ekranlarda etkileşim, coğrafi sistemler ve engelli ortamlar için veri görselleştirme üzerinedir.

Detayli bilgi için http://designlab.ku.edu.tr/